Bu çalismanin amaci bir kamu hastanesinde çalisan hemsirelerin yasam kalitesi algilarini belirlemek ve yasam kalitesi algilarinin motivasyonlarina etkisini ortaya koymaktir. Çalismada veri toplama araci olarak Rand Corporation tarafindan gelistirilen SF-36 yasam kalitesi ölçegi (Ware ve Sherbourne 1992), Gagné ve arkadaslari (2010) tarafindan gelistirilen iste motivasyon ölçegi ve çalisanlarin sosyo-demografik özelliklerinden olusan bir anket formu kullanilmistir. Anket, 01/11-31/12 2013 tarihleri arasinda Istanbul’da faaliyette bulunan bir kamu hastanesinde çalisan 118 hemsireye uygulanmistir. Verilerin analizinde tanimlayici istatistiksel yöntemler, Bagimsiz Örneklerde T Testi, Tek Yönlü Varyans Analizi, Mann-Whitney U Testi, Kruskal Wallis H Testi, Pearson korelasyon analizi ve Stepwise Regresyon Analizinden yararlanilmistir. Analizler %95 (p=0,05) güven araliginda gerçeklestirilmistir. Arastirmanin bulgularina göre, hemsirelerin yasam kalitesi skoru orta düzeydedir ve fiziksel saglik algilari ruhsal saglik algilarindan daha yüksektir. Arastirmanin bulgularina göre, içe yansitilmis düzenleme ve fiziksel fonksiyon boyutlari arasinda pozitif ve dissal düzenleme ile genel saglik boyutlari arasinda negatif yönlü istatistiksel açidan anlamli iliski bulunmaktadir. Sonuç olarak fiziksel fonksiyon ve canlilik içe yansitilmis düzenlemeyi olumlu ve genel saglik boyutu, dissal düzenlemeyi olumsuz yönde etkilemektedir.

Sehirlerarasi yolcu tasimaciligi, hizmet üretimindeki önemli sektörlerin basinda gelmektedir. Sektörün hizli bir sekilde büyümesi otobüs firmalarinin artmasina neden olmustur. Alternatiflerin artmasi ve hizmet kalitesinin firmalar tarafindan farklilik göstermesi karar vericilerin seçimini zorlastirmasina sebep olmaktadir. Birden fazla kriterleri bulunan ve karar vermeyi zorlastiran bu tarz problemlerin çözümünde, alternatifleri siralayarak uzlastirici çözümü saglayan metotlardan biriside Bulanik VIKOR yöntemidir. Bu çalismanin amaci; Çok Kriterli Karar Verme Tekniklerinden olan Bulanik VIKOR yöntemiyle üniversite ögrencilerinin, sehirlerarasi otobüs firmalarinin tercih siralamasini belirlemektir. Bu amaç dogrultusunda Pamukkale Üniversitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi’nde ögrenim gören 229 kisiye anket uygulanmis ve hesaplanan verilere göre bir siralama yapilmistir.

Bu arastirmada turizm çalisanlarinin öznel iyi olusunu etkileyen demografik degiskenlerin incelenmesi amaçlanmistir. Bu amaç dogrultusunda veriler, Antalya ili Merkez ve Serik ilçesine bagli Belek\Kadriye bölgesindeki 5 yildizli 50 otelde çalisan 2.051 personelden elde edilmistir. Çalisanlardan veri toplamak için Oxford Happiness Inventory (OHI) ölçegi kullanilmistir. Veri analizinde nonparametrik Mann Whitney-U ve Kruskal-Wallis test istatistiklerinden yararlanilmistir. Elde edilen veriler incelendiginde; yas, kadro durumu ve medeni durumlarina göre istatistiksel açidan anlamli bir farklilasmanin olmadigi, cinsiyet, gelir durumu, egitim durumu, meslegini sevip\sevmeme, meslek yillari durumlarina göre istatistiksel açidan anlamli bir farklilasma oldugu saptanmistir.

Küresellesme süreciyle birlikte özellikle 1980’li yillardan baslayan ve günümüzde yayginlasarak devam eden sivil toplum kuruluslarinin önemi giderek artmaktadir. Kamu ve özel sektörden sonra üçüncü sektör olarak konumlanan sivil toplum kuruluslari bir çok alanda etkin olabilmekte, yönlendirme ve kamuoyu olusturma görevlerini üstlenebilmektedirler. Ulusal ve uluslararasi arenada olmazsa olmazlardan biri olan sivil toplum kuruluslari; dünya siyaseti, ekonomisi ve sosyal hayatina güçlü etkilerde bulunabilen önemli aktörlerden biri haline gelmistir. Bu çalismada, dünya siyaseti ekonomik ve sosyal politikalarin olusumunda rol oynayan ve bir stratejik bir iletisim araci olarak kamuoyu olusumuna yardimci olan, ülkelerin iç ve dis politikalarina katki saglama ve yönlendirebilme gücüne erismis olan sivil toplum kuruluslarinin bu islevleri üzerinde durulacaktir.

Bu arastirmada Kirgiz Cumhuriyeti vatandasi lise ögrencileri ve Türkiye Cumhuriyeti vatandasi lise ögrencilerinin, uyum bozucu semalari bazi degiskenler açisindan incelenmistir. Arastirmada tarama modeli kullanilmistir. Çalismamizda ögrencilerin sema puanlarini belirleyebilmek amaciyla Young Sema Ölçegi Kisa Form 3 kullanilmistir. Türk örneklem grubu için Karaosmanoglu (2009) tarafindan Türkçe’ye uyarlanan ölçek formu; Kirgiz örneklem grubu içinse Salimoglu (2012) tarafindan Rusça’ya uyarlanan ölçek formundan yararlanilmistir. Ayrica çalismaya katilan ögrencilerin demografik bilgilerini ögrenebilmek amaciyla da arastirmaci tarafindan olusturulan Kisisel Bilgi Formu kullanilmistir. Arastirmanin evreni 2011-2012 egitim ögretim döneminde Istanbul/Bakirköy’deki resmi liselerin 10, 11, 12. sinif ögrencileri ve Biskek sehrindeki resmi liselerin 9, 10 ve 11. sinif ögrencileridir. Çalismamizin örneklemini ise Kirgizistan’in baskenti Biskek sehrindeki 6 numarali lise ve Kirgiz Türk Anadolu Kiz Meslek Lisesi’nin 9, 10 ve 11. sinif ögrencileri ile Istanbul ili Bakirköy ilçesindeki Bakirköy Anadolu Imam Hatip Lisesi ve Sabri Çaliskan Lisesi’nin 10, 11 ve 12. sinif ögrencileri olusturmaktadir. Arastirmanin verilerinin analizinde parametrik dagilimlarda bagimsiz gruplar t testi (independent sample t test) ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanilmis, ANOVA analizlerinin anlamli çiktigi durumlarda homojen olmayan varyanslarda Tamhane’s T2 testi kullanilmistir. Ayrica non-parametrik dagilimlarda Kruskall Wallis H testi kullanilmis, Kruskall Wallis H analizinin anlamli çiktigi durumlarda ise Mann Whitney-U testi kullanilmistir. Çalismamiza katilan ögrencilerin YSÖ KF3’ten aldiklari puanlarin ebeveynlerinin medeni durumu, ögrencilerin cinsiyeti ve ebeveynin sag mi ölü mü oldugu degiskenleri açisindan, her iki grupta da farklilastigi görülmüstür. Buna karsilik, ögrencilerin yasi, dogum sirasi ve ailelerinin ekonomik düzeylerini nasil algiladiklari degiskenlerine göre ise sadece bir grupta farklilasma oldugu tespit edilmistir.

«??????» ?????? ?????? ??????????? ?????? ???? ???????????, ????? ???? ????? ????? ?????? ???????? ???? ?????? ???????????? ????. ??????, ?????? ?????? ?????? ??????? ??????? ??????? ??, ??????? ??????? ?????? ?? ??? ??????????? ??? ????. ??? ???????? ??????? «??????» ??????? ????? ????? ???????????? ????????????? ???????? ????? ??????? ??????. ???????, ????????? ????????? ???????? ??? ???????? ??? ???????? ????? ??????????????? ??????? ??????? ????????? ?????????. ???????? «??????» ??????????? ????????? ????????????? ????????? ????????, ?????? ???? ??? ???????? ????? ??????????? ?????????? ?? ??????????. ???????? ????????, ??? ????????? ???????? ??????? ?????? “????” ??????? ??????, ?? ?????? ?????? ??? ???????? ??? ???? ?????? ???? ????????? ??????? ????? ???????? ???????? ??????. ????????????, «??????» ?????? ??? ???? ?????? ??????? ????? ????? ??? ??????? ?????? ?????? ??? ???????? ????? ?????, ??? ??????? ????? ??????????? ??????????, ?????? ?????????? ????? ????????? ???? ????????? ??????????? ????????? ??????? ?????? ????????.

Afganistan ve Kirgizistan, tarihsel ve manevi degerler bakimindan Türkiye’nin ilgi alanina giren; ayni zamanda kapitalist küresellesme açisindan çesitli sorunlar yasamakta olan iki Orta Asya ekonomisidir. Arastirma sorusu üç boyutta ele alinabilir: i-Afganistan ve Kirgizistan’in piyasa ekonomisine geçis serüveni: Afganistan, “Üçüncü Dünya”nin özelligini tasiyan bir ülke görünümünde iken; Kirgizistan ise, eski bir Sovyet bakiyesi olarak liberal ekonomiye geçisin sancilarini büyük ölçüde atlatmis bir ülke görünümündedir. ii-Bu iki ülkenin benzer ve farkli piyasa ekonomisi yapilari: Her iki ülke yoksul ve geri kalmistir. Bu ülkelerde piyasa ekonomisinin kurum ve kurallari yeterince gelismemistir. iii-Türkiye’nin bu iki ülkeye piyasa ekonomisine geçis sürecinde sunabilecegi bilgi, deneyim ve mali katkilar: Türkiye, Avrupa Birligi’nin aday üye olmasi sifatiyla bu bölge için çagdas piyasa gelismeleri noktasinda bir köprü islevini görebilir.

Dil ögretimi üzerine yapilan çalismalarda akademisyen ve arastirmacilarin birlestigi nokta; bir dilin yabanci dil olarak etkili bir biçimde ögretilebilmesi için dil ögrenen kisilerin okuma, dinleme, anlama, yazma ve konusma yeteneklerinin birlikte ve birbirine paralel oranda gelistigi takdirde dil ögrenmede basarili olduklari kanisidir. Bu baglamda bu yetenekleri gelistirecek metot ve yöntemleri kullanan dil ögreticilerinin de basarili olduklari ifade edilmektedir. Önceleri yabanci dil ögretiminde ögretmen ve yazili kaynaklar merkezde iken teknolojinin gelismesi ile teyp kasetleri ve sonralari da VHS formatinda videokasetler yardimci materyal olarak kullanilmaya baslanmistir. Ancak gelisen çagda yabanci dil ögretiminde bunlar yeterli olmamistir. Sinema sektörünün de gelisimiyle yabanci dil ögretiminde yeni materyaller ortaya çikmistir. Bu materyaller; kisa ve uzun metrajli filmlerdir. Çalismada, belirlenen ölçütler etrafinda seçilen ve ögrencilerin bulunduklari seviyelere uygun olarak izlettirilen 26 uzun metrajli sinema filmi ve 15 kisa metrajli belgesel ve haber filmi sonucunda edinilen izlenimlerden yola çikarak kisa ve uzun metrajli filmlerin yabanci dil olarak Türkçenin ögretiminde kullanilmasinin önemi, Kirgizistan baglaminda degerlendirerek verilmeye çalisilmistir.